Bir Yorum Bırak

Yalnızca Yorum Bırakanlar: Duygusal Katılım mı, Dijital Refleks mi?

Bir paylaşım yapıyorsun. Altına gelen onlarca yorum arasında bazıları çok tanıdık: "Muhteşem!", "Bayıldım!", "Ne güzel yazmışsın"... Ama çoğu zaman bu yorumlar, söylediğin şeye değil; sadece bir dijital alışkanlığa tepki veriyor gibi. Çünkü yorum bırakmak, artık gerçek bir katılımdan çok, görünür kalma çabasına dönüştü.

Sosyal medya, etkileşim üzerinden dönen bir sistem. Yorum bırakmak, algoritmada yer tutmak anlamına geliyor. Ama bu süreçte bazen unuttuğumuz bir şey var: Bir yorum, sadece bir iz değil; bir niyet de olabilir. Ve bu niyet, samimi olduğunda, dijital alanda bile gerçek bir bağ yaratabilir.

Günlük hayatta bunun benzeri de var. Biri anlatır, biz "haklısın ya" deriz ve konu kapanır. Ama o an duygusal olarak orada mıyız, yoksa sadece "iletişim görünüsü" mü yaratıyoruz? Dijitalde bu daha da yaygın. Yorum bıraktığımız içeriğin tamamını okumamış bile olabiliriz.

Bu yazının sorusu şu: Gerçekte bir şeye katılıyor muyuz, yoksa sadece "varım" demek için mi yorum bırakıyoruz? Bazen bir yorum, dikkatle seçilmiş bir kelimeyle, derin bir anlaşılma hissi taşıyabilir. Ama o yorumun, o hissin taşıyıcısı olması için, durmak ve bakmak gerekir.

Farkındalık Notu: Bugün bir içeriğe yorum yazacaksan, sadece "etkileşim için" yazma. Ne hissettirdi, ne düşünmene neden oldu? Kısa da olsa bir cümleyle içten bir katkı bırak. Belki bu, dijitaldeki en gerçek bağlantın olur.